geçmişinde boğulanlara af(!)

Şiir öldü.

Hasan Telli
1 min readApr 7, 2023

--

Şiir nedir? Ve ne nedir ki? Kim neyi bilir? Şiirin varsa bir tarihi, gözlerimizi o tarihe çevirdiğimiz vakit göreceğimiz şey kapkaranlık bir zindandır. Biraz daha yakaşıp gözlerimizi bu zindana alıştırdığımızda nefesten parmaklıklar arasında yatan bir çöp yığınıyla karşılaşırız. Saçları biraz uzun, ama bazen kısa. Gözleri keskin, görüyor, ama bazen kör(!) Nefes alıyor mu bir bakın, ölmüş, evet şiir ölmüş, şükürler olsun. Şiir her neyse, kimse, nasılsa, neredeyse… Şiir ölüdür. Yaşayamaz! Bir zamana konamaz. Ah, ama insan dener, yaklaşır da yaklaşır, sonunda burnuna kötü kokular gelir. -yakındır-

Evet, şiir öldü, ama ben söyledim diye ya da birileri onu ölü bulduğundan değil! Sadece kış bitti, güneş battı, gün doğdu, yağmur yağdı, toprak ıslandı, bir de şiir öldü. Bu kadar.

Şiir bir bekleme biçimi! Zamanda asılı kalma çabamızın güçlü bir örneği. Topraktan suya, sudan taşa, taştan tene, tenden göğe, oradan gözlere, gözlerden gözlere… Şiir bir bekleme biçimi. Ve dünyaya bir şiir bırakabilmenin binlerce yolundan biri, hiçbir şey yapmamaktır. Hissedilmiş bir an, hareket etmeden, yazmadan, sadece durmak ve hissetmek tek kişilik bir zaman şiirini ortaya koyar. Ve düşününce insan tebessüm edebilir, dünyada her an milyonlarca şiirin böyle doğup öldüğüne.

Şiir öldü, maddeler /Hasan Telli

--

--

Hasan Telli

Durup sez, sezip bak, bakıp gör, görüp dur, durup düşün, düşün yaz. Yaz ve unut. Yaz ve unut. Yaz ve unut. ig/hasanaligulce